Damardan kan almak acıtır mı ?

Simge

New member
Damardan Kan Almak Acıtır Mı? Bir Hikâye Paylaşıyorum

Herkese merhaba,

Bu başlığı görünce belki "Nasıl bir soru bu?" diye düşünebilirsiniz. Ama eminim ki hepimizin bir şekilde hayatına dokunan, küçük ama büyük bir deneyim. Kimi zaman bir sağlık kontrolü, kimi zaman bir hastalık korkusu, kimi zaman da sadece bilinçaltımızdaki korkular… Benim de başıma geldiği zamanlarda hem acıyı hem de başka bir şeyi hissetmiştim. İşte size, o anları daha iyi anlayabilmeniz için içimden geçenleri bir hikâye olarak paylaşmak istiyorum.

Bir akşam, hastaneye gitmeye karar verdim. Yine ufak bir sağlık kontrolü, bu kez damar yolu açılacak ve biraz kan alınacaktı. İçim biraz buruktu. Başımı eğdim, düşüncelere daldım. Yıllardır bu tür şeylerden kaçan biri olarak, nedense bu kez gitmek zorundaydım. O kadar yakınımdan biri, bana bu konuda da yardımcı olmak için geldi. O kişi, en yakın arkadaşım Zeynep’ti.

Zeynep, bu tür durumları her zaman daha sakin karşılar. O, her zaman çözüm odaklı, akılcı ve sistematik bir yaklaşım benimser. Ama işin acı kısmı geldiğinde, “Bu kadar da abartma” diye geçiştirirdi. Hani tipik bir erkek gibi, ne kadar zor olsa da bir şekilde halletmeye çalışır, pek ses çıkarmazdı. Ama o gece, onunla birlikte hastaneye giderken içimde başka bir şeyler vardı.

Yol boyunca konuştuğumuzda, Zeynep bana bir an bile “Endişelenme, geçecek” demedi. Onun yerine, derin bir sessizlik vardı. Benim endişelerim, kaygılarım, gözlerimdeki hafif korku onu da derinden etkiliyordu. Fakat, bir kadının bir erkeğe sağladığı o sıcak, derin destek ve merhamet, bir şekilde içimdeki korkuları yatıştırıyordu. Zeynep’in bu içsel huzuru ve sakinliği, bir noktada bana da geçiyordu.

Damardan Kan Alırken Hissettiklerim

İçeri girdiğimizde, biraz soğuk hava, biraz antiseptik kokusu, biraz da o beyaz gömleklerin yarattığı atmosfer vardı. Hemşire, Zeynep’in yardımıyla bana yardımcı olmaya başladı. Önce kolumu bağladılar, sonra iğneyi takmaya başladılar. Acı mı diye soracak olursanız, evet, hafif bir acı hissettim. Ama asıl acı, iğnenin girmesinden çok, o an içinde bulunduğum kararsızlık ve kaygıydı.

Zeynep, “Yavaş ol, her şey yolunda, bir şey yok” diye fısıldadı. Acı, ne kadar korktuğumla doğru orantılıydı. O an bana göre hayatımın en büyük acısıydı. Ancak Zeynep’in bir erkeğe göre empatik yaklaşımı, her şeyin farklı olduğunu anlamamı sağladı.

Sonra, iğne biraz daha derinleşmeye başladı. Acı, bir noktada bıçak gibi kesildi ve bir anda kayboldu. Hemşire, işlemi tamamladı ve bir an için derin bir nefes aldım. Zeynep’in yüzünde bir rahatlama vardı, bana bakarak, “Bitti işte, gördün mü?” dedi. O an bir şey fark ettim. Acı, tamamen zihnimdeki korkulardan, düşüncelerden ibaretti.

Erkekler Çözüm Odaklı, Kadınlar Empatik Yaklaşır

Zeynep’in yaklaşımını biraz daha düşündüm. Bir erkek gibi, sorunun çözümüne yönelik bir bakış açısı yerine, kadınlar genellikle ilişkisel bir açıdan yaklaşabiliyorlar. Zeynep, bana çözüm önerisi sunmadı, acıyı dindirmek için hızlıca bir şeyler yapmadı. O an benim hissettiklerimi anlamaya çalıştı. Empati kurarak, içindeki duygularla benimle hissetti. Zeynep’in varlığı, o kadar güçlüydü ki, acının etkisini en aza indirdi.

Erkekler belki çözüm ararken, kadınlar bu tür durumlarda daha fazla bir duygusal bağ kurmayı tercih ederler. Kadınların empatik yaklaşımları, çoğu zaman bu tür anları kolayca atlatmamızı sağlar. Bir erkek, mantıklı bir yaklaşım geliştirmeye çalışır. "Çok acımaz, birkaç dakika sonra biter" gibi kalıplaşmış söylemleri vardır. Kadınlar ise duygusal olarak o anı yaşar, karşısındaki kişiye anlamlı bir şekilde bağlanmaya çalışır.

İşte o an Zeynep’in gözlerinde, bir erkek gibi olsam da, kadınların verdiği o sıcak ve derin desteği hissettim. O, bana bu konuda çözüm sunmaktan çok, acıyı birlikte yaşayıp, bu süreçten birlikte geçmeyi tercih etti. Benim için bu, sadece damardan kan almak değil, insanın başkalarına ne kadar anlamlı bir şekilde yaklaşabileceğini görmekti.

Hikâyenin Sonu ve Yorumlarınızı Bekliyorum

Yazarken düşündüm, belki de damardan kan almak sadece fiziksel bir acı değil, zihnimizde büyüttüğümüz korkulardan ve kaygılardan daha çok şeyler ifade ediyor. Acı, bir şekilde karşımıza çıkıyor ama aslında o an kimlerle olduğumuz ve nasıl hissettiğimiz, acıyı daha kolay veya zor hale getiriyor. Zeynep’in tavrı, bana çok şey öğretti. Onun empati dolu yaklaşımını bu kadar derinden hissetmek, belki de gerçek anlamda acıyı unutmanıza neden oluyor.

Sizler de bu tür anlarda ne hissediyorsunuz? Acı, gerçekten ne kadar önemli? Ve erkeklerin çözüm odaklı bakış açılarıyla kadınların duygusal yaklaşımını nasıl dengeliyorsunuz? Yorumlarınızı sabırsızlıkla bekliyorum.